Katılma Alacağı Ne Kadar? Bir Hayatın Paylaşım Hikâyesi
Bazı hikâyeler vardır ki, içinde sadece rakamlar, belgeler ya da yasalar yoktur; sevgi, emek ve hayatın ta kendisi vardır. “Katılma alacağı ne kadar?” sorusu da tam olarak böyle bir hikâyenin kalbinde atar. Çünkü bu mesele yalnızca bir hukuk terimi değil, birlikte kurulan bir hayatın, paylaşılan yılların ve ayrılırken bile sürdürülen adalet arayışının adıdır.
Gel, sana böyle bir hikâyeyi anlatayım…
Birlikte Kurulan Hayat: Elif ve Murat’ın Hikâyesi
Elif ve Murat, üniversite sıralarında tanışıp hayata el ele atılan bir çiftti. Evlendiklerinde ne büyük bir evleri vardı ne de yüksek maaşlı işler. Ama umutları, sevgileri ve en önemlisi de birlikte kuracakları bir gelecekleri vardı.
Murat analitik düşünen, stratejik adımlar atan biriydi. Her yatırım kararını hesaplar, her harcamanın planını yapardı. Elif ise ilişkileri önemseyen, empatiyle hareket eden bir karakterdi. Murat’ın attığı her adımda onun yanında olur, birlikte büyüdükleri hayatın manevi tarafını hep canlı tutardı.
Yıllar geçti… Birlikte bir ev aldılar, bir araba, küçük bir yazlık… Çocuklarını büyüttüler. Ama bir gün yolları ayrılmaya karar verdiler. Boşanma kararını almak kolay olmadı. Ancak şimdi önlerinde başka bir soru vardı: Katılma alacağı ne kadar olacak?
Katılma Alacağı Nedir? Hayatın Ortak Emeğinin Payı
Katılma alacağı, evlilik süresince edinilen malların paylaşımıyla ilgilidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, yasal mal rejimi “edinilmiş mallara katılma rejimi”dir. Bu da demek oluyor ki, evlilik boyunca elde edilen mallar kimin adına olursa olsun ortak emeğin ürünü kabul edilir.
Basitçe anlatmak gerekirse: Eşlerden biri evin üzerine kayıtlı olsa bile, diğer eşin de bu malda pay hakkı vardır. Bu paya katılma alacağı denir.
Örneğin Murat evin bedelini kendi maaşıyla ödemiş olsa bile, Elif evin içini çekip çevirmiş, çocuklara bakmış, kariyerinden feragat etmişse, bu evlilik sürecinde yaratılan değerde onun da hakkı vardır.
Katılma Alacağı Nasıl Hesaplanır?
Katılma alacağının hesaplanması teknik gibi görünse de aslında çok nettir. Edinilmiş malların toplam değeri hesaplanır, borçlar çıkarılır ve kalan değer ikiye bölünür. Her eş, diğerinin elde ettiği artı değerin yarısı üzerinde hak sahibi olur.
Örnek üzerinden gidelim:
- Toplam edinilmiş mallar değeri: 2.000.000 TL
- Borçlar: 400.000 TL
- Kalan net değer: 1.600.000 TL
- Katılma alacağı: 1.600.000 TL’nin yarısı = 800.000 TL
Yani Elif’in, Murat’tan 800.000 TL katılma alacağı talep etme hakkı vardır. Bu sadece para değil, yılların emeğinin, birlikte yaşanmış hayatın bir payıdır.
Duygusal Gerçek: Para Değil, Adalet
Boşanma süreci Elif ve Murat için zorlayıcıydı. Fakat mesele hiçbir zaman sadece para olmadı. Elif için bu dava, yıllarca verdiği emeğin görünür olmasıydı. Murat içinse bu ödeme, birlikte kurdukları hayata duyduğu saygının bir göstergesiydi.
Sonunda Elif hak ettiği katılma alacağını aldı. Ama ondan da öte, iki taraf da bu süreçten adalet duygusuyla çıktı. Çünkü bu para geçmişin bir hesabı değil, birlikte inşa edilen bir hayatın karşılığıydı.
Sonuç: Katılma Alacağı Bir Rakamdan Fazlasıdır
“Katılma alacağı ne kadar?” sorusu aslında “Emeğin, fedakârlığın, ortak yaşamın değeri ne kadar?” sorusuyla aynıdır. Bu yüzden onu sadece bir maddi hesap olarak görmek eksik olur. Katılma alacağı, iki insanın birlikte geçirdiği yılların hukuki karşılığı, hayatın adalet terazisidir.
Peki sen bu konuda ne düşünüyorsun? Sence bir ilişkide emek ve maddi değer nasıl ölçülmeli? Ortak bir hayatın sonunda adil bir paylaşım için neler yapılmalı? Yorumlarda düşüncelerini paylaş, bu konuyu birlikte konuşalım.